24 Temmuz 2007 Salı

her an

her an sana bağlanacakmışım gibi
kendimden korkuyorum
sararıyor gözlerim gözyaşlarımı sıkıyorum
sana dönüyorum her an her yere baktığımda
sanki hep vardın hayatımda
zaman makinası olsa keşke hayatımda
geri dönsem her an
hen an seni görsem
bu kadar zor olmazdı
sana bağlanmamak istiyorum
her an gözlerimi sıkıp kulaklarımı kapatıp beynimden vazgeçmeye çalışmak

eski yara

kimse bilmedi sen bile
neler yapabileceğimi
ellerimle kazıyabileceğimi o hazineyi bulmak için
eski bir yara olarak kalmandı en iyisi
benden başka kimsenin hatırlamayacağı
dokununca ağlamayacağı ve bilmeyeceği bir yara olarak

dar sokak

boğan sessizlik
hayatı çıkmaza sürükleyen dar sokak
gecelerce uyutmayan yara
içimde saklı
karanlık bir sayfa yazılarla kaplı
senden kalan tek hatıra
bana bıraktığın bu yalnızlık
ihtiyacım olan şey bir huzme ışık
bir fısıltı
ılık bir güneş ışığı
bir kağıt
bir kalem
aynadaki yansımamdan uzak bir hayat

kumdan kale

emek zahmet yaptığım kumdan kale
her yerinde beni anlatan
bir küçük klübe
bir avuntu
bir hatıra
dalgaların götüremeyeceği kadar güçlü
bir o kadar yalnız
kurak bir yerde
su değemeyeceğini bilir kendine
varlığının sebebidir bu kuraklık
bir gün yokolacağını da bilir yine de su ister
yalnız kalmamak için
bir hiç uğruna

Yazılarım