31 Temmuz 2007 Salı

kırmızı gül

kırmızı gül de mi kadırdı beni ?
anlattığı duygu aşk değil miydi?
sadece bir tutku tutsaklığı mıydı?
elimizde olmayan bir tutsaklık
elimizde anahtar
kollarımızda zincir
kırmızı gül de aldattı beni
döküp yapraklarını
kadifeydi
güldü
kokusu mis
aldattı gitti

00:22

sınırlarımdan çıkıp bir mayın tarlasına girdim
çok daha özgürdüm
çok daha yalnız
kimse "dur" demedi
kimse benim kim olduğumu merak etmedi
girdiğim bu yer sadece bir mayın tarlası değildi
çok daha tehlikeli
çok daha geniş bir mezardı
bastığım her adım
kurtuluşum olacaktı belki
paramparça olacaktım
ve kurtulduğumun farkında olmayacaktım

30 Temmuz 2007 Pazartesi

yanlış adres

sevmekti bu
sana haykırdığım
duymamak için direndiğin
sözcüklerin yanyana kalışı
içimde
yeni bir fırtına
eski bir rüzgar olup da
düşürüşün beni yere
kana boyaman her yeri
kalbimi
yüzümü
ellerimi
bırakıp gitmen
beni
sevdiğim için yargılamandı korktuğum
çekindiğim kelimerdi
yüzüne söyleyemediğim
ama yazdığım her fırsatta
yarım kalan kağıtlar
ucu kırılan kalemler
akan mürekkepler
sönen ışıklar
hep sana ulaşılası yollara saplandım
yanıldım


sözleri geri alamam

akıyorsa gözyaşım kurumasın
coşup seven gönlümse durması
dost bildik anılarım çağırmasın
bir daha geri dönemem

...

yazın ölmeyeyim
ter kokmayayım
karlara aksın kanlar
donayım kaskatı
çözülmeyeyim

29 Temmuz 2007 Pazar

kendi kendimi kapattım

yalnız kaldıkça çekildiğimde geri
daha da yalnız kaldığımda
kendi kendimi kapattım
sormadı kimse neden diye
yargılandım sırayla
yalnız kaldım yazdım yine
bu şiir burada biter

28 Temmuz 2007 Cumartesi

...

niye bu kadar
ne zaman onlar kadar
nerede o kadar
kiminle nereye kadar

isimsiz

yalnızlığa mahkumum ben
müebbet hapisteyim
insanlar gördüm beni görmeyen
çok rüzgarlar esti burda
yüzümü tırmalayan da oldu
saçlarımı savuran da
zamana bıraktım akıp gidiyorum
kendime kaldım sadece
ve kendimle kaldım saatlerce
hücreler gördüm kirli soğuk
insanlar gördüm kör,sağır
yalnız insanlar
benden farklı olmayan
gençtim ben çok eskiden
aşıktım
mutluydum
ve şimdi gözyaşlarım kandan
başımda kavak yelleri
bir gül gibiyim solmuş ama
hala kırılgan
eski günleri anımsatan....

koşarak kaçış

hep kaçarak kendimden
sığınarak bir yerlere
bir erkeğin sevgisine muhtaç şekilde
yaşamayı sürdürdüm
aslında öyle bir sevgi de yoktu ortada
hayali sevgi
hayali sevgili
hayali mutluluk

27 Temmuz 2007 Cuma

yeni sayfa

her bir yeni sayfa açışımda
aynı işaretler kafamda
bir yazmak düşüncesi
bir miras
bir hatıra
zamanı dondurma projesi
anı yakalama heyecanı
sorunlu kelimelerin yanyana dizilişidir bu yazdıklarım
anında çıkar
anında yazılır
anında biter
sorunsuzca
bir kaçış belki de gerçeklerden
saklanış yalnızlıktan
sağır olup,dilsiz olup,kör olup yaşama çabası
bu bir yokoluş
dibe batış
kaçış.....

25 Temmuz 2007 Çarşamba

kimse görmeden

kimse bilmesin istedim
hani istiyorum ya istediğimi
kimse görmesin yaşadığımı da
yaşıyorum ya ölü gibi
yarın öleceğim diyerek

bilmesin kimse
öleceğim bir gün ama
kimse gelmesin cenazeme
ismim bile yazılmasın mezar taşına
bir sessizlik de olmasın
gömülürken ben
kimse görmesin seni sevdiğimi yazdığım kağıtları
şiirlerimi de gömün benimle
okumsanı kimse görmesin
herkesi anlıyorum şimdi
beni sevmeyen
yalancının tekiyim ben
kimse görmesin
yazılarımı da
bunlar bana ait kimse bilmesin
kimse kim kim biliyor ki
kimse bilmiyor kimse kim

24 Temmuz 2007 Salı

her an

her an sana bağlanacakmışım gibi
kendimden korkuyorum
sararıyor gözlerim gözyaşlarımı sıkıyorum
sana dönüyorum her an her yere baktığımda
sanki hep vardın hayatımda
zaman makinası olsa keşke hayatımda
geri dönsem her an
hen an seni görsem
bu kadar zor olmazdı
sana bağlanmamak istiyorum
her an gözlerimi sıkıp kulaklarımı kapatıp beynimden vazgeçmeye çalışmak

eski yara

kimse bilmedi sen bile
neler yapabileceğimi
ellerimle kazıyabileceğimi o hazineyi bulmak için
eski bir yara olarak kalmandı en iyisi
benden başka kimsenin hatırlamayacağı
dokununca ağlamayacağı ve bilmeyeceği bir yara olarak

dar sokak

boğan sessizlik
hayatı çıkmaza sürükleyen dar sokak
gecelerce uyutmayan yara
içimde saklı
karanlık bir sayfa yazılarla kaplı
senden kalan tek hatıra
bana bıraktığın bu yalnızlık
ihtiyacım olan şey bir huzme ışık
bir fısıltı
ılık bir güneş ışığı
bir kağıt
bir kalem
aynadaki yansımamdan uzak bir hayat

kumdan kale

emek zahmet yaptığım kumdan kale
her yerinde beni anlatan
bir küçük klübe
bir avuntu
bir hatıra
dalgaların götüremeyeceği kadar güçlü
bir o kadar yalnız
kurak bir yerde
su değemeyeceğini bilir kendine
varlığının sebebidir bu kuraklık
bir gün yokolacağını da bilir yine de su ister
yalnız kalmamak için
bir hiç uğruna

Yazılarım